“Gıda güvencesizliği (Food Insecurity), insanların beslenme ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli, güvenli ve besleyici gıdaya erişmedeki yetersizliği olarak tanımlanmaktadır. Gıda güvencesizliğiyle ilgili yapılan birçok çalışmanın mevcut olmasının yanı sıra ben de bugün sizlere bu konunun çocuk ve gençlerin zihin sağlığı üzerindeki etkilerinden bahsetmek istiyorum.
2019 yılında ülkemizde yapılan Beslenme ve Sağlık Araştırmasına göre yeterli gıda bulamayanların oranı %23.4, sağlıklı ve besleyici gıda tüketemeyenlerin oranı ise %22.7 olarak bildirilmiştir. Bu oranlara bakılarak toplumun neredeyse yarısının gıda güvencesizliği ile karşı karşıya olduğu söylenebilir. 2022 yayınlanmış bir raporda Global Food Security Index’ine göre Türkiye113 ülke arasında 49. sırada yer alıyor. Sıralamada Türkiye’ye en yakın ülkeler arasında Brezilya, Kuveyt ve Ekvator yer alıyor. Yayınlanan raporda 2019 yılından itibaren (pandemi ile birlikte) yiyecek fiyatlarının arttığı, sağlıklı, besleyici ve yeterli gıdaya ulaşmanın zorlaştığı vurgulanıyor. Ayrıca TUİK’in yeni yayınladığı raporda gıda fiyat enflasyonunda 5. sırada olduğu bildiriliyor (Gıda enflasyonun en yüksek olduğu 4 ülke Zimbabve, Lübnan, Venezuella, Sri Lanka).
Gıda güvencesizliği konusunda ülkemizin güncel durumuna baktıktan sonra gıda güvencesizliğinin çocukların ve ailelerin zihin sağlığı üzerindeki etkilerinden bahsetmek istiyorum. Yapılan çalışmalarda çocuklarda gıda güvencesizliği ile depresyon, kaygı, saldırganlık, dikkatsizlik/hiperaktivite, düşük akademik başarı arasında güçlü ilişkiler bulunmuştur. Tahmin edeceğiniz üzere anne ve babalarda da gıda güvencesizliği ile depresyon, kaygı ve stres arasında yine bu güçlü ilişkinin olduğu gösterilmiştir. Bu çalışmalara yapılan en büyük eleştiriler genellikle ebeveynlerden olan psikopatolojilerin çocukların bilişsel, duygusal ve davranışsal durumları üzerine olan etkilerinin yeteri kadar göz önüne alınmadığı yönünde. Bahsi geçen karıştırıcı faktörleri önlemek amacıyla Kaliforniya Üniversite’sinin fareler üzerinde yeni yaptığı çalışma online olarak yayınlandı. Çalışmada yavru farelerde gıda güvencesizliği yapay olarak oluşturarak etkilerini incelendi. Sonuçlar ise oldukça çarpıcıydı!
Yapılan çalışmalarda geç çocukluk ve erken ergenlik döneminde yiyeceğe düzensiz erişiminin yetişkinlikte öğrenme, karar verme ve beyindeki dopamin seviyesini etkilediği gösterildi. Sonuçlardaki bir diğer dikkat çekici konu ise erken dönemde gıdaya ulaşımı düzensiz olan farelerin, ileride yeterli besine ulaşsa bile yetişkinlik döneminde bilişsel esnekliğinin (değişen hayat şartlarına göre yeni çözümler üretme becerisi) diğerlerine göre daha düşük olduğuydu.
Toplumumuza bu konu şu an yeterince dikkat çekmese de aileler yetersiz, besleyici olmayan beslenme şekillerinin çocukları üzerine etkilerini görebiliyorlar. Halkın bir kısmı çok haklı olarak okullarda ücretsiz öğle yemeği programları talep ediyorlar. Yöneticiler ve siyasetçiler bu konu üzerindeki çalışmaları desteklemeli, ailelerin güvenilir, besleyici ve yeterli besine ulaşmaları için yeni düzenlemeler yapmalılar.
Beslenmenin beden sağlığı kadar mental sağlıkla yakın ilişkisi olduğundan hareketle bu konuda farkındalık yaratma çabalarını ve başlatılan kampanyaları yürekten destekliyor, güvenli ve sağlıklı gıdaya ulaşmanın herkesin hakkı olduğuna inanıyorum.
Kaynaklar: