Sosyal Medya Bağımlılığındaki Sorumluluk Sadece Ailelerin Olmamalı!

Günümüzde ekran bağımlılığı çok küçük yaşlara kadar geriledi. Özellikle ergenlerde sosyal medya bağımlılığı ise gençlerin günlük hayatlarını ciddi oranda etkilemektedir. Bir çok çalışmada yoğun sosyal medya kullanımının gençlerdeki kaygı, depresyon, olumsuz beden imajı gibi bir çok psikolojik psikiyatrik durumlarla ilişkili olduğu gösterilmiştir. Bu yazıda çocuk ve gençleri korumanın sadece ebeveynleri sorumluluğunda olmadığını belirtmek istedim.

New York Times’ta, yakın bir zamanda, çocukların sosyal medya kullanımı ile ilgili bir yazı yayınlandı. Yazıda, Amerika’da 8-12 yaş arasındaki çocukların %40’nın sosyal medya kullandığını belirtiliyor. Amerika’daki yasalarda 13 yaşından küçük olanların sosyal medya kullanırken ailenin onayı olması gerektiği, fakat çocukların hesap açarken bu aşamayı çok kolay bir şekilde geçebildiklerini vurgulanıyor.

sosyal-medya-bagimliligi

Sosyal medyanın çocuklar üzerine olası olumsuz sonuçları ile ilgili oldukça fazla çalışma olmasına rağmen, bu çalışmalardan alınan sonuçlar örneklem seçimi ile oldukça ilgili olabiliyor.

2020 yılında Facebook içerisinden sızdırılan bir sunumda yer alan “her üç kızdan biri için vücut imajı sorunlarını daha da kötüleştiriyoruz.” ifadesi bize büyük resmi açıkça gösteriyor. Ayrıca bu belgelerde sosyal medya kullanımı ile depresyon, kendine zarar verme ve bir dereceye kadar intihar arasındaki potansiyel bağlantıya işaret edildiği belirtiliyor.

Tik-Tok’un ise daha zararlı olabileceğine dair vurgular yapılan yazıda, bu kadar “kullancı dostu” programlara girildiğinde çıkmanın ne kadar zor olduğu belirtiliyor. Bu yüzden yasaların daha uygulanabilir olması için öneriler sunuluyor. Sosyal medyada hesap açmak için belirlenen 13 yaş yaş sınırı ise klinikte önerilerimizle örtüşüyor. Net sınırlar olmasada 13 yaşında olan çocuğunuzun sosyal medya hesaplarını en azından 14-15 yaşlarına kadar beraber yönetmek iyi bir fikir gibi duruyor.

Sosyal medyanın olumlu yönlerini de görerek ve yeni gerçekliğimiz olduğunu kabul ederek tamamen uzak kalmanın mümkün olmadığının farkındayım. Diğer bağımlılıklarda olduğu gibi, en iyi korumanma şeklinin bağımlı edici maddeyle ilk karşılaşma yaşının mümkün olduğunca ileriye taşınmasının ilk adım olabileceğini düşünüyorum. New York Times’taki yazıyı okuduktan sonra çocuklarının sosyal medya kullanımını tamamen ailelerin sorumluluğuna bırakmanın haksızlık olduğunu fark ettim. Bu konuda kesinlike yasa yapıcıların, sosyal medya şirketlerinin de sorumlulukları var ve bunları onlardan talep etmeliyiz.

Diğer yandan, çocukları korumanın tek yolunun onlara yaş sınırı getirmek olmadığını hatırlatmak isterim. Sosyal medya platformlarının çocuklarımızı kötü aktörlerden korumak için tasarlandığından emin olmamız gerekiyor. Ebeveynlerin çocuklarıyla çevrimiçi güvenlik konusunda etkili iletişim kurmaları oldukça önemlidir. Yaş sınırlarının tek başına bu iki temel unsurun yerini alamayacağını hatırlatmak isterim.

Yazının hepsini okumak için : https://www.nytimes.com/2022/08/05/opinion/social-media-parents-children.html

Bir yanıt yazın

Whatsapp'tan yaz
Merhaba 👋
Sorularınız mı Var? Buradan Ulaşın.