Anaokulu/kreş çocuklarınız için büyük bir dönemeçtir. Anne ve babaları kreş hazırlıkları telaşı kaplar. Fakat bir çok anne ve baba kendine çocuğum kreşe hazır mı diye sorar. Bunun yanında başlarken kreşe başlarken nelere dikkat edilmeli merak konusudur. Bu konuda yapabileceklerinizi yazmak istedim.
Çocuklar, çevrelerindeki ağabey ve ablalarının okula gittiğini görerek, kendilerini okul için hazır hissederler. Fakat, atılan bu büyük adım bazı çocuklar için heyecan vericiyken, bazıları için okula başlamak, büyümek kaygı verici olabilir. Çocuklar o zamana kadar annesiyle babasıyla büyük aile üyeleriyle uzun zaman geçirirler, okula başlamak artık sevdikleriyle daha az zaman geçirecekleri anlamı gelmektedir.
Çocuğum kreşe hazır mı?
Çocukların kreşe hazırlanması ve kreşe hazır olup olmadığını anlamak önemli bir süreçtir. Bu süreçte, ebeveynlerin dikkat etmesi gereken belirli işaretler vardır. Öncelikle, çocuğunuzun sosyal ve duygusal gelişimine odaklanın. Kendi başına tuvalet ihtiyaçlarını karşılayabiliyor, bir süreliğine sizden ayrı kalabiliyor ve temel talimatlara uyabiliyor mu? Bunlar, çocuğunuzun kreşe hazır olduğunu gösteren işaretler olabilir.
Ancak, çocukların kreşe hazırlanmasında sadece bu tür öz bakım becerilerine odaklanmak yeterli değildir. Çocuklar, yeni bir ortama uyum sağlamak için ayrıca sosyal ve duygusal becerilere de ihtiyaç duyarlar. Yeni arkadaşlarla nasıl oynayacağını, nasıl paylaşacağını ve çatışmaları nasıl çözeceğini öğrenmek önemlidir.
Çocuğunuz hayatındaki büyük adımlardan birini daha atmaya hazırlanırken onlara nasıl yardımcı olabilirsiniz?
1. Evinizde sağlam rutinlerin olmasını sağlayın.
Rutinler çocukların öğrenmelerine, kendilerini güvende hissetmelerine, dünyalarının kontrol altında olduğunu bilmelerine yardımcı olur. Diğer yandan, özgüvenlerini ve bir aileye ait oldukları hissini geliştirmelerini sağlar.
Çocuklarınızın uyku, okuma, yemek yeme rutinleri olmasını sağlayabilirsiniz. Uyku rutininin olması onun kaliteli bir uyku geçirmesini destekler. Bir sonraki güne hazır olmasına yardımcı olur. Uyku rutininde bazı kısımların tutarlı ve sonucun tahmin edilir olması önemlidir. Örneğin; sırasıyla banyo yapmak, pijamaların giyilmesi, diş fırçalamak, en sevdiği masalı anlatmak veya şarkıyı söylemek, ebeveynlere iyi geceler öpücüğü vermek gibi… Yine aynı şekilde okuma rutinlerinin olması, okuma ve yazma becerilerinin geliştirmek için en az 20 dakika bir şeyler okumak oldukça önemlidir. Burada belki de kitap seçimini çocuğunuza bırakmak daha eğlenceli olabilir. Diğer sağlayabileceğiniz rutin ise ailece yemek yeme zamanıdır. Ailece yemek yeme rutinine sahip olmak çocuklarınızın sadece sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmeleri için bir fırsat değildir. Aynı zamanda onların dilini geliştiren, sizinle olan ilişkilerini güçlendiren ve kaliteli zaman geçirebileceği büyük bir fırsattır. Ayrıca, yemekten önce ellerin yıkanması, yemek sonrası masanın toplanmasının öğrenilmesi okulda yemek yeme saatlerinde onlara yardımcı olabilir.
2. Çocuğunuzla okulda onu neler beklediği hakkında konuşun.
Çocuğunuzun bu büyük geçişe hazırlanmasına yardımcı olmak için, anaokulunun nasıl bir yer olacağı hakkında onunla konuşun. Örneğin; öğretmeninin kim olacağı, okulda günlük olarak neler yapılacağı gibi… Ayrıca, okul için hazırlanırken okul araç ve gereçlerini (sırt çantası, giysileri gibi…) seçmelerinde onlara söz hakkı verin. Tüm bunların yanı sıra, kendi anaokulu/kreş deneyiminizi çocuğunuzla paylaşarak onun anaokulu ile ilgili duygularını nasıl paylaşabileceğine dair rol model olabilirsiniz.
3. Kendi duygularınızı gözden geçirin.
Yazının başında da bahsettiğim gibi, belki de kreşe ya da anaokuluna kadar çocuğunuzla beraberdiniz. Onun kreş ya da anaokuluna hazır olmadığı konusunda endişelisiniz. Çocuğunuzun sizsiz okulda neler yapacağını düşündüğünüzde kaygılanıyorsunuz, kalbiniz sıkışıyor. Oyuncağı elinden aldığında nasıl tepki vereceğini, karnı acıktığında, uykusu geldiğinde ihtiyaçlarını nasıl dile getireceğini bilmediğini düşünüyorsunuz. Bütün bunların yanında, o okula gittiğinde kendi rutininizi nasıl düzenleyeceğinizi belirlemeye çalışıyorsunuz. Hatta, belki o kreşe/anaokuluna başladığında siz de işinize geri döneceksiniz. Uzun aradan sonra, işe nasıl geri döneceğiniz konusu da aklınızın bir köşesinde duruyor. Bunlar sizi kaygılandırıyor, bugüne kadar çocuğunuzla kurduğunuz simbiyotik ilişkiyi sonlandırmak istemiyorsunuz. Bu kaygılar ve düşüncelerle baş edebilmek için bütün bu kaygıların size ait olduğunu fark etmeli, çocuğunuza bunları yansıtmamalısınız. Eğer kaygılarınız çok yoğun olursa, siz farkında bile olmadan çocuğunuz sizin kaygılarınızı yaşayabilir, okula başlama sürecinde uzun süreli uyum problemleri yaşayabilir.
Hayati öneme sahip dönemeçlerdeki geçişlerin görece sorunsuz olması, sağlıklı zihne sahip olmanın kritik bir parçasıdır. Bu karmaşık ve hassas süreçlerde, bir uzmanın rehberliği ve desteği, süreci daha etki
n ve verimli bir şekilde yönetmenize olanak tanır. Eğer bu konuda profesyonel yardıma ihtiyaç duyuyorsanız, lütfen randevu formumuzu doldurun. Size en kısa sürede dönüş yapacağız.