Ergenlerde Telefon Bağımlılığı

Teknolojinin çocuk gelişimi üzerindeki etkileri hakkında birçok farklı görüş bulunmaktadır. Bazı uzmanlar, özellikle ergenlerde telefon bağımlılığının ve diğer teknolojik araçların kullanımının çocukların sosyal ve duygusal gelişimine zarar verebileceğini iddia ederken, diğerleri teknolojinin, öğrenme ve yaratıcılıklarını geliştirmesine yardımcı olabileceğini savunuyor.

Teknolojinin Çocuklara Zararları: Sosyal Medya ve Gelişim Üzerindeki Etkisi

Ebeveynlerin çoğu, çocuklarının erken yaşta telefon bağımlılığı ve diğer teknolojik araçlara maruz kalmalarının gelişimsel açıdan olumsuz etkileyebileceği konusunda endişeleniyor. Bu endişe özellikle, çocukların bilişsel ve sosyal gelişiminin hızla ilerlediği okul öncesi dönemde yoğunlaşıyor. Okul öncesi dönemdeki (özellikle 6 yaş öncesi) gelişimin sekteye uğramaması için çocukları mümkün olduğunca ekranlardan (tablet, telefon, televizyon) uzak tutuyoruz.

Ergenlik dönemi de gelişimin oldukça hızlı olduğu bir süreçtir. Ancak, çoğu kişi ergenlerde telefon bağımlılığının onları nasıl etkilediğine yeterince dikkat etmiyor. Aslında, sosyal medya ve mesajlaşma uygulamaları yaşamlarımızın ayrılmaz bir parçası haline gelmiş olsa da, yapılan araştırmalar sosyal medya kullanımının gençlerin kaygı düzeyini arttırdığı ve benlik saygısını azalttığı sonucunu göstermiştir.

İngiltere’de 14-24 yaşları arasındaki gençler ile yapılan bir çalışmada, ebeveynlerin çocuklarının teknolojiyi nasıl kullandığını izlemesi gerektiği bir kez daha ortaya çıkmıştır. Çalışma, sosyal medya platformlarının (Snapchat, Facebook, Twitter ve Instagram) gençlerin ruh hallerini ve sağlıklarını nasıl etkilediğini araştırmıştır. Elde edilen sonuçlar oldukça dikkat çekiciydi: Tüm sosyal medya platformlarının depresyon, kaygı, düşük beden algısı ve yalnızlık hissine yol açtığı bulunmuştur.

Gençler, okuldan sonraki boş zamanlarında -hatta uykuya geçiş sürecine kadar- kendilerini meşgul edecek aktiviteler bulma konusunda oldukça beceriklidir. Ancak, telefon bağımlılığına dikkat çekmek gerekir. Zamanlarının büyük çoğunluğunu telefonlarına ayıran gençlerin aktiviteleri genellikle mesajlaşma, paylaşım yapma, internette gezinme veya trolcülük şeklinde oluyor.

internet bağımlılığı, sosyal medya bağımlılığı, telefon bağımlılığı, oyun bağımlılığı

Çocuk ve Gençlerde Sosyal Medya Kullanımının Etkileri

Elbette Instagram gibi sosyal medya platformları ortaya çıkmadan önce de gençler kendilerini meşgul edecek aktiviteler bulabiliyordu. Ancak, o dönemde gençlerin arkadaşlarıyla telefonda konuşarak ya da yüz yüze buluşarak sohbet etme olasılıkları daha yüksekti.

İletişim Becerileri ve Sosyal Medya

Sosyal medya, bazılarına belki sıkıcı veya gereksiz gelebilir, fakat sosyal medyadan ayrı kalmanın faydaları, gençlerin yeni deneyimler kazanabildiği, becerilerini test edebildiği ve günümüz çocuklarının genellikle kaçırdığı tonlarca küçük gerçek zamanlı etkileşimler içerebilir. Günümüz gençleri, iletişimlerinin çoğunu bir kişiye değil, bir ekrana bakarak yapmayı öğreniyorlar.

İnsan olarak, sosyal ipuçlarını okuma konusunda son derece yetenekliyiz. Bu durumda, teknolojinin çocuk gelişimi üzerindeki etkilerini göz önünde bulundurmak önemli. Dijital dünyanın çocukları, kritik birçok sosyal beceriyi deneyimleme fırsatını kaçırıyor olabilir.

Sağlıklı Arkadaşlık Kurma ve Sosyal Medya

Online platformlarda konuşmak, etkili ve sağlıklı iletişim kurmayı kesinlikle zorlaştırır. Ayrıca, arkadaşlık kurmayı öğrenmek, büyümenin önemli bir parçasıdır ve bu süreç, belirli bir miktar risk almayı gerektirir. Bu risk, yeni arkadaşlıklar kurmanın yanı sıra arkadaşlıkları sürdürmek için de gereklidir. Problemlerle karşılaştığımızda duygularımızı dürüstçe ifade etmek ve karşı tarafa ne söyleyeceğini dinlemek, cesaret gerektirir. Bu etkileşimleri etkili bir şekilde öğrenmek, arkadaşlığı eğlenceli, heyecanlı ve biraz da ürkütücü kılar. Sağlıklı benlik saygısının bir parçası da, başkalarıyla anlaşmazlık yaşadığımızda ve duygusal olarak tedirgin hissettiğimizde bile düşüncelerimizi ve hislerimizi nasıl ifade edeceğimizi bilmektir.

internet bağımlılığı, sosyal medya bağımlılığı, telefon bağımlılığı

Çocukların çevrimiçi ortamlarda ve mesajlaşarak arkadaşlık kurmaları, genellikle bu ilişkinin bazı korkutucu yönlerini azaltan bir bağlam oluşturur. Mesajla iletişimde, kendinizi korumak daha kolaydır ve dolayısıyla daha az risk taşır. Söylediklerinizin diğer kişiler üzerindeki etkisini duymaz ya da görmezsiniz. Ayrıca iletişim gerçek zamanlı olmadığı için, her iki tarafın yanıtlarını düşünmek için daha fazla zamanı olur. Bazı çocuk ve gençlerin telefonla aramanın gereksiz olduğunu söylemesi şaşırtıcı olmamalıdır. Çünkü telefonla arama, mesajlaşmaya kıyasla daha doğrudan bir iletişim biçimidir ve eğer buna alışkın değilseniz, bu durum korkutucu gelebilir.

Çocuklar, arkadaşlarıyla yeterince pratik yapmazlar ve ihtiyaçlarını yüz yüze ve gerçek zamanlı olarak karşılamazlarsa, çoğu büyüyüp, insan türünün birincil iletişim aracı olan konuşma konusunda endişeli yetişkinler olacaklardır. Bu sorun, evliliklerinde, romantik ilişkilerinde ve iş hayatlarında daha fazla önlerine çıkacaktır.

Sosyal Medyanın Tehlikeleri

Sosyal medyanın bir başka tehlikesi ise, zorba olmayı kolaylaştırmasıdır. Çocuklar, normalde bir yüz karşısında söylemeye cesaret edemeyecekleri şeyleri rahatlıkla mesaj olarak gönderebilirler.

Bu durumda, özellikle ergen kızların daha büyük risk altında olduğu düşünülmektedir. Kızlar, kimliklerini geliştirmek amacıyla, diğer insanlarla -özellikle diğer kızlarla- daha fazla sosyalleşir ve bu durum, onları bu tür risklere karşı daha savunmasız hale getirir. Kendine güven duygusunun eksikliği, suçluluk hissine yol açabilir. İlişkisel agresyonun genellikle güvensizlikten, kendimiz hakkında kötü hissetmekten ve kendimizi daha iyi hissetmek için diğer insanları aşağılamak istemekten kaynaklandığını unutmamalıyız.

Akran Onayı ve Sosyal Medya

Akran onayı, ergenler için büyük bir önem taşır ve günümüz çocukları bunu genellikle “beğeniler” yoluyla sağlarlar. Gençler, ideal bir kimlik yansıtabilmek adına saatlerini sosyal medyada geçirebilirler. Özellikle genç kızlar, paylaşmak için hangi fotoğrafları seçecekleri konusunda saatlerini harcayabilirler. Erkekler ise genellikle sınırsız bir internet ortamında sınırları zorlayarak dikkat çekmeye ve birbirlerinden üstün olmaya çalışırlar.

Bu, ergenlerin her dönemde yaptığı bir şeydir. Ancak sosyal medyanın yükselişiyle birlikte, daha fazla fırsat ve risk ortaya çıkmıştır. Çocuklar, sosyal medya akışlarında gezinerek herkesin ne kadar mükemmel göründüğünü düşünür ve kendi üzerlerindeki baskıyı artırırlar. Photoshopla düzenlenmiş dergi modellerinin çocuklarımıza verdiği gerçek olmayan idealler hakkında endişelenmeye alışığız. Peki ya komşunuzun çocuğunun fotoğrafları photoshopla düzenlendiğinde ne olur? Daha da karmaşık olan durum ise, kendi sosyal medya profilinizin gerçek sizle uyuşmamasıdır. Kendilik saygınız, kim olduğunuzu kabullenmekten geçer. Ne kadar çok farklı kimlik taşırsanız ve ne kadar çok zamanınızı olmadığınız bir kişi gibi davranmaya harcarsanız, kendinizi iyi hissetmek o kadar zor olacaktır.

Akıllı Telefonlar ve Çocukların Sosyal Bağlantıları

Yeni teknolojiler ve özellikle akıllı telefonların getirdiği bir başka büyük değişiklik, çocukların hiçbir zaman gerçekten yalnız olmamasıdır. Çocuklar durumlarını sürekli günceller, izlediklerini, dinlediklerini ve okuduklarını paylaşır, ve arkadaşlarıyla sürekli konumlarını paylaşırlar. Bir kişi, arkadaşlarını bilgilendirmeye çalışmasa bile, bir kısa mesajdan asla uzak olmazlar. Sonuç olarak, çocuklar birbirleriyle sürekli bağlantıda hissederler. Konuşma hiç durmak zorunda değildir. Ancak herkesin yakınlık ve bağlantı taleplerinden bir molaya, yenilenmek ve sadece rahatlamak için biraz yalnız zamana ihtiyaçları vardır. Bu süreye sahip olmamanız, duygusal tükenmişlik ve artan kaygıya yol açabilir.

Aşırı bağlantılı bir dünyada, şaşırtıcı derecede kolay yalnız hissedebiliriz. Özellikle çocuklar, online platformlarda görmezden gelindiklerinde yoğun bir hüzün hissi yaşarlar. Hepimiz hızlı yanıt verme alışkanlığına sahip olduğumuz için, bir yanıt beklerken sessizlik adeta sağır edici olabilir.

Çağımızın İlişkileri ve Gençler Üzerindeki Etkisi

Eski zamanlarda, bir çiftin ayrılması, yüz yüze bir konuşmayı gerektirirdi. Ya da en azından bir telefon görüşmesi. Ancak günümüzde, partneriniz aniden sosyal medyadan kaybolabilir ve hiçbir zaman ‘Ne yaptım?’ konuşması yapamazsınız. Bu durum gençleri, genellikle en kötü senaryoları hayal etmeye zorlar. Bu durumun yanı sıra, sürekli bir bekleme durumunda olmak da kaygı yaratabilir.

Aileler ve Sağlıklı İnternet Kullanımı

Bu noktada ailelerin, çocuklarının internet kullanım risklerini en aza indirmek için öncelikle kendi internet tüketimlerini gözden geçirmeleri gerekmektedir. Ebeveynlerin sağlıklı internet kullanımının neye benzediğine dair iyi bir örnek olmaları gerekmektedir. Birçoğumuzun sık sık telefonlarımıza bakma, mesajlarımızı ve e-postalarımızı kontrol etme alışkanlıkları var. Ancak çocukların bizimle yüz yüze iletişim kurabilmeli, gözlerimizin sürekli ekrana odaklı olmamalıdır. Ebeveynlerin de dahil olduğu bir ortamda teknolojiyi sınırlandırıcı alanlar ve zamanlar oluşturmalıyız. İşten eve geldiğinizde, kapıdan girerken telefonla konuşmamalı ya da kısa bir “merhaba” diyip mesajlarınızı kontrol etmemelisiniz. Eğer mesajlarınızı ve e-postalarınızı kontrol etmeniz gerekiyorsa, çocuklarınızdan önce uyanıp kontrol edebilirsiniz. Çocuklarınız evden çıkana kadar tüm dikkatinizin onlarla olan etkileşimlerinizde olması önemlidir. Eğer çocuğunuzla birlikte okula gidiyorsanız, araba sürerken telefon kullanmamalı, bu seyahat zamanlarını konuşmak için değerlendirmelisiniz.

Bilgisayarlara bağlı olarak geçirdiğiniz süreyi sınırlamak, teknoloji odaklı bir dünyaya sağlıklı bir denge sağlamakla kalmaz, aynı zamanda ebeveyn-çocuk bağını güçlendirir ve çocukların kendilerini daha güvende hissetmelerini sağlar. Çocuklar, sorunlarıyla ilgili olarak onlara yardım etmeye ve günleri hakkında konuşmaya hazır olduğunuzu bilmeye ihtiyaç duyarlar. Ebeveynlerin kendi cihazlarına ve ekranlarına odaklandığı zamanlar, ebeveyn-çocuk ilişkisini olumsuz etkileyen anlardır. Bu tür anların sıklığı arttığında ve çocuklar konuşmak istediklerinde ya da ilişki kurmak istediklerinde karşılık bulamadıklarında genellikle internete dönerler. Bu durumda genellikle tepki gösteririz. İnternet, çocuklarınıza sizin verebileceğinizden daha fazla bilgi sağlayabilir. Ancak bu bilgiler, çocuğunuzun zihinsel gelişimi ile uyumlu olmayabilir.

İnternet Bağımlılığı ve Erken Yaşta Tanışma

Diğer bağımlılık türlerinde olduğu gibi, internet bağımlılığı riskinin en büyük faktörlerinden biri, bağımlılık yapan unsur ile erken yaşta tanışmadır. Bu nedenle, çocukların internet kullanım yaşının mümkün olduğunca geciktirilmesi önerilmektedir. Eğer çocuğunuz sosyal medya hesaplarına sahipse, bu platformlarda onlarla arkadaş olmalı ve sayfalarını düzenli olarak incelemelisiniz. Ancak, gerçekten endişe verici bir durum olmadıkça, müdahalede bulunmamanız önemlidir. Endişe verici bir durumla karşılaştığınızda, bunu çocuğunuzla konuşmalısınız. Her davranışına müdahale ederseniz, ‘geri kafalı ebeveyn’ olarak algılanabilirsiniz. Bu yüzden, gerçekten riskli durumları iyi bir şekilde belirlemelisiniz. Bu sürece, çocuklarınıza güvenerek başlamalısınız. Şüphe ile yaklaşırsanız, çocuğunuzla olan ilişkinize ciddi bir zarar verme riskiniz bulunmaktadır.

(Çocukların sosyal medya kullanımı ile ilgili bütün sorumluluğu ailelere ait olmadığına dair yazım ilginiz çekebilir. Buradan yazıma ulaşabilirsiniz.)

Çevrimdışı Dünya ve Çocukların Özsaygı Gelişimi

Çevrimdışı dünyada ise, çocukların sağlıklı bir özsaygı geliştirmelerine yardımcı olmanın en iyi yolu, onları ilgi alanları olan bir aktiviteye dahil etmektir. Bu, spor, müzik gibi onların ilgisini çken ve kendilerine güven veren herhangi bir aktivite olabilir. Çocuklar, dış görünüş ve sahip olunanlar yerine, yapabilecekleri konusunda iyi hissetmeyi öğrendiklerinde, daha mutlu olur ve gerçek hayatta başarıya daha iyi hazırlanırlar. Bu tür aktiviteler, çocukların akranlarıyla da zaman geçirmelerini sağlar ki bu da kişisel gelişimleri için oldukça faydalıdır.

Kliniğimde aileler en çok çocukları için kaç saat ekran kullanımının normal olduğunu soruyorlar. Bununla ilgili bir yazı paylaşabilirim. Yaşlara göre önerilen saatleri görebilirsiniz. Yazıya buradan ulaşabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

Whatsapp'tan yaz
Merhaba 👋
Sorularınız mı Var? Buradan Ulaşın.